ALFABE – M. Şefik GÖRGİN

Asırlarca tüm ekonomik, kültürel ve turizm ilişkileri Mawsal, Boğded ve Heleb ile olan Siirt Arapları, Cumhuriyetle birlikte masa başında çizilen sınır sonucu tümden izole edilip kapalı bir toplum haline getirildi. Bu da yetmiyormuş gibi dilleri ve kültürleri yasaklanıp “Tek tip” ve “Tek din ve mezhepli” devlet politikası bu insanları asimile etmeye başladı. Başarı sağladı da diyebiliriz.

Yazı dili olmayan bir toplumun hikâyeleri, masalları, şarkıları, türküleri kayıt altına alınmayınca, aksine yasaklanınca nasıl gelişir? Kuşaktan kuşağa nasıl aktarılacak?

Rahmetli Muhtar Abduccelil’in (Aziz Nesin türündeki) kısa öykülerini kaç kişimiz hatırlıyor? Sabo Tete’nin türkülerini kaç kişimiz seslendiriyor? Burada adlarını sayamadığım daha birçok kişinin öykülerini, masallarını, türkülerini kaç kişimiz hatırlıyor?

Arapçamızı konuşan son kuşak olarak bizler, ninelerimizin, annelerimizin “Karra ke fî û mekefî” ile başlayıp, “Eymën fî ‘aleyu zamp û xatîyé hey kul ëstaxfërrëlla” ile biten masallarının sadece başını ve sonunu hatırlıyoruz.

Bu konuların araştırılması derlenip toparlanması ve gelecek kuşaklara aktarılması için her şeyden önce bir alfabeye ihtiyacımız vardır. Bu konuda kolektif çalışmalar var… Kafa yoranlar var… Bu çalışmaların kısa zamanda sonuç vereceği kanısındayım.

Alfabe arayışları dışında öyküleri, masalları, türküleri vb. kültürel değerleri araştırma çalışmaları var. Ancak bu çalışmalar bireyseldir. Umarım bu çalışmaların da yakın zamanda, alfabe arayışlarındaki çalışmalar gibi kolektif bir hal alır.

Masallarımızın, hikâyelerimizin, türkülerimizin vb. kültürel etkinliklerimizin sesli olarak kayıt altına alınması elbette ki olumlu bir olaydır. Ancak bunun yeterli olmadığı kanısındayım. Mutlaka bunların yazılı olarak da kayıt altına alınması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için de acil olarak alfabeye ihtiyacımız var.

En kısa sürede alfabe arayışları çalışmalarının sonuç vermesi dileğiyle….

“Eymën fî ‘aleyu zamp û xatîyé hey kul ëstaxfërrëlla”

M. Şefik GÖRGİN