DEVLET BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ VE DEMOKRASİ – Mim Yavuz Binbay

Seçimlerin yapılabilmesi demokrasinin bir kriteri olarak kabul edilir. Bu kriterlerden biride seçim sonuçlarına saygı gösterilmesi ve yasalara uygun bir biçimde uygulanmasıdır. Bu kriterlere uygunluk o ülkelerin demokratik gelişmişlik düzeyinin göstergesi olarak kabul edilir.

Genellikle az gelişmiş ülkelerde veya gelişmekte olan ülkelerde seçim sonrası seçim sonuçlarıyla ilgili seçim hileleri tartışmaları damgasını vurur. Bu iddialara ve tartışmalara küresel güçlerden destek olduğunda bu tartışmalar uzun süreli sokak gösterileriyle etkili bir biçimde yansır.

ABD’den gelen son gelişmelerle ilgili haberler ve görüntüler yüzyıllık rutini bozar bir gelişme olduğu gibi önümüzdeki süreçte dünya siyasetinde olacaklara ışık tutar niteliktedir!

Dünyadan üç başkanlık seçim ve yönetimi örneği vererek demokrasiye ve hukuk devletine uygunlukları analizini okuyucuya bırakmak istiyorum.

Küresel en büyük güç ve demokrasisi dünyaya özellikle azgelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere örnek olarak sunulan ABD’de seçimler ülkeyi iç savaş eşiğine getirdi. Gelişmelere derinlemesine bakıldığında olayın kıyafet balosuna gidercesine eylem yapan veya küresel basının günah keçisi Trump’ın sokaktan topladığı bir güruhla sınırlı olmadığı gibi görünüyor.

Küresel basın kameralarını sadece parlamentonun belirli bir noktasına çevirerek ABD genelindeki olayları pas geçti. Olayları sadece Trump’ın tweetine bağlayıp halen görevde olan ABD devlet başkanının hesabını askıya aldı. Bununla yetinmeyerek tüm basın yayın ve özellikle az gelişmiş ülkelerde bu tür olaylar için ABD tarafından kurgulanan sosyal medya alanlarını kapattı. Olaylar sadece Trump’ın etrafındaki küçük bir güruhtan kaynaklanıyorsa sistemlerini ve “ demokratik prensiplerini” alt üst eden bu kadar abartılı radikal önlemler neden alındı? Ve 20 Ocakta yapılacak geleneksel devlet başkanlığı devir töreni için tören alanını korumak için dünyadaki savaş bölgelerindeki askerlerin sayısından fazla olan yirmi bin asker neden görevlendirildi? 

Bu tür bir koruma önlemini kabile devletleri törenlerinde bile görüldüğü söylenemez!

Kişilik yapısını ve siyasetini nasıl tanımlarsak tanımlayalım, ancak Trump Güneylileri temsil eden çay partisinin ve Evanjelist’lerin desteğiyle seçildi ve başkanlığı süresince onları temsil ettiğini unutmamak gerekir. Ayrıca Güney ve Kuzeylilerin mutabık kaldıkları ABD’nin kuruluş sözleşmesindeki iktidar süresini hatırlayarak Trump’ın “bir dönemlik yönetim hakkımı çalıyorlar” cümlesindeki anlamı kavramak gerek!

Gelişen olaylar ışığında baktığımızda Kuzey-Güney savaşı bitmemiş görünen o ki sadece bir ateşkes arası verilmiş. ABD ile ilgili diğer yazıların okunduğunda ABD’nin mevcut durumu daha iyi anlaşılacağına inanıyorum.

Görünen o ki olaylar yansıtıldığı kadar yüzeysel değil, köklerinin daha derinde yattığını önümüzdeki süreçte gelişecek olaylar gösterecektir. Unutmamak gerekir ki olaylar ne şekilde gelişirse gelişsin tüm dünya siyasetini etkileyecek gibi gözüküyor.

Türkiye’de halkoyuyla iki başkanlık seçimi yapılmasına rağmen iki başkanlık seçimi de aralıksız olarak meşruiyeti dahi tartışma konusu yapılmaktadır.

Aslında Türkiye ilk sivil Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın seçiminden beribenzer tartışmalar yapılmıştır. İlginç olan bu tartışmaları yapan kesim darbeyle Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden darbecilere ve zorunlu olarak seçtirilen asker kökenli Cumhurbaşkanlarına benzer meşruiyet tartışmaları yöneltmemiştir!

Aslında 1960 darbesi sonrası darbecilerin baskısına rağmen yapılan ilk seçimlerde alınan sonuçlarına ve bugünkü ittifakların aldığı oy oranlarına baktığımızda halkın tercihinde değişen bir şeyin olmadığı görülüyor!

Menderes’in idamından 28 gün sonra yapılan seçimde ;
CHP :                                                 % 37.6.
Adalet Partisi :                               % 34.8.
Yeni Türkiye Partisi :                    % 13.7.
Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi : % 14.0. oranında oy almışlar.

2021’in ilk gününde dünyada direk demokrasinin uygulandığı tek ülke olan İsviçre’de bir hizmet ve temsil makamı olarak bir yıllığına Federal Konsey üyeleri tarafından seçilen Konfederasyon Konsey Başkanlığı devri demokratik teamüller çerçevesinde gerçekleşti.

Görev süresi biten Sosyal Demokrat Parti Federal konsey üyesi Simonetta Sommaruga tarafından aşırı ulusalcı ve muhafazakâr parti Federal Konsey üyesi Guy Parmelin’e devretti. İsviçre basınında sadece konsey üyelerinin birlikte bir fotoğrafı ve yeni başkana görevinde başarı dileği vardı. Sağ ve sol tüm siyasi kesimlerin ortak söylemi yapılması gereken hizmetlerin özetiydi.

İsviçre’deki tüm partiler aldıkları oy oranında federal konseyde temsil edilir. 

Yeni başkanın mütevazı konuşması ise bu zor koşullarda yapılması gereken hizmetlerin sorumluluğunun bir yansımasıydı. Politik eğilimini paylaşmamama rağmen her İsviçre vatandaşı gibi İsviçre Konfederasyon Başkanı Sayın Guy Parmelin’a görev süresince başarılar dilerim.

Çünkü yapılması gerekenler hukuk devleti mekanizmasında bellidir ve uygulanması gerekir. Siyasetçiler bunları uygulamakla yükümlüdür.

Küresel demokratik sisteme hangi ülkenin demokratik sisteminin örnek olmasını istersiniz?