DİPLOMASİ SAVAŞ VE BARIŞ ! – Mim Yavuz Binbay

Diplomasi, tarih boyunca ve günümüzde devletlerarası ilişkilerde önemli etkinliğe sahip bir kavram olmuştur. Bu ilişkilerde diplomasi tıkandığı zaman sertlik, çatışma, savaş çığırtkanlığı eşliğinde sağırlar diyalogu bașlar. Bu dönemlerde toplumsal yapıda konumları bakımından, pervasız olan siyasetçiler ve varlık nedenleri sertlik olan askeri güçler ön plana çıkarlar.  Böylesi durumların bedelini toplumlar tarih boyunca her zaman savaşların yıkımı olarak çok ağır ödemişlerdir.

Diplomasinin günümüz sisteminde önemli bir yeri var. Seçimlerden sonra seçilen başbakan veya devlet başkanından hemen sonra dışişleri bakanının kim olacağı merak edilir.  Deyim yerindeyse dışişleri bakanlığı başbakanın veya devlet başkanının uluslararası ilişkilerde devlet sözcüsü olarak balans ayarıdır.

Son dönemde askeri vekâlet savaşları ABD’nin provokasyonları ve aldığı pervasız kararlar sonucunda ekonomik savaşlara ve en sonunda devletlerarası ilişkilerde diyalog kapısı olarak adlandırılabilecek diplomasiyi hedef alarak diplomatik savaş başlatmıştır. Rusya’nın Ankara büyükelçisi Karlov’un suikast sonucu öldürülmesi bu alanda tam bir kırılma etkisi yaratmıştı. İngiltere’de eski bir ajanın öldürülmesi ise peş peşe yapılan radikal propakasyonların tutmaması üzerine, bu olay bahane edilerek mevcut savaşlara birde diplomasi savaşı ekleyerek diyalog kanallarının kapatılması hedeflenerek bir dünya savaşı ihtimalini arttırmıştır.

İngiltere’deki ajanın öldürülmesinin hemen ardından bașta İngiltere ve ABD olmak üzere bazı devletler peş peşe Rusya’nın elçilerini sınır dışı ettiler. Rusya’da buna aynı şekilde karşılık verdi. Mahalle çocuklarının güç gösterisi kavgasını andıran bu tasarruflar sorunun çözümü konusunda bir katkıda bulunabilir mi?

Peki devletlerin diyalog kurumları olan elçilikler kapanınca bu sorunu kim ve nasıl çözecek? Bir seçim kazanabilmek veya biraz oy devşirebilmek için Pervasızlıkta sınır tanımayan Politikacılar mı yoksa tek varlık nedenleri savaş olan askerler mi?

Diplomasi sorunu bu iki kuruma devredilmeyecek kadar hassas ve önemli bir konudur. Geçen yüzyılda iki defa bu hataya düşüldü veya bilerek kurgulandı ve insanlık bunun bedelini iki dünya savaşının yıkımı, katliamları ve acılarıyla ödedi!

Tarihi tecrübelerle sabittir ki, gerek iki devlet arasında gerekse dünya devletleri arasında başlayacak bir savaştan önce diplomatik kanallar kapanır! Sonra duyulan ise savaş barbarlığının naraları ve insanların çaresizliğinin çığlıklarıdır.

Günümüzde Diplomatik kanalların açık tutulması ve ișletilmesi gezegenimizde barışın hatta yaşamın devam edebilmesinin emniyet sigortasıdır. Çünkü çıkabilecek bir dünya savaşı gezegendeki tüm yaşamı yok edeceği için böyle bir savaşın kazananı da olmayacaktır.

Mim Yavuz Binbay

Yazının linkleri;

http://www.rojawelat.net/diplomasi-savas-ve-baris-makale,831.html

http://www.kurdistana-bakur.com/modules.php?name=News&file=article&sid=9710