Güneş Balçıkla Sıvanamadı, Gasp İade Edildi. Tillo Gene Tillo Oldu. – Mim Yavuz Binbay

portreÖnümüzdeki süreçte halkın gasp edilen kültürel haklarının iadesi beklentisinde önemli bir adımın beklentisini oluşturacak ilk adım atıldı ve binlerce yıl boyunca tüm Sami halk topluluklarınca (Arab, Arami, Asuri, Süryani) Tillo olarak bilinen yerleşim biriminin adının iadesi meclis genel kurulunda kabul edilerek yürürlüğe girdi. Dileğimiz bu adımın, adlarının bir gaspı andırırcasına, bir suçu gizlercesine adları değiştirilen diğer yerleşim birimlerinin aslına uygun kalarak, tarihsel kayıtlara sadık kalarak ve en önemlisi bu coğrafyanın halklarına ve kültürlerine saygılı bir yaklaşımla isimlerinin iadesinin samimiyetle hayata geçirilmesidir.

Ancak bir hatayı düzeltmeye çalışırken deyim yerindeyse kaş yapayım derken göz çıkarmamak gerektiğini hatırlatmak gerekiyor. Arab-Arami Birliği deklarasyonunun giriş bölümünde, “Bu dönemde 1923’lerde yapılan hataların ve yanlış politikaların farklı bir versiyonuna maruz kalmamak..” gerektiğinin hatırlatmasını yapmıştık.

Ne yazık ki, basına yansıdığı kadarıyla bu tür anlayışların devamı niteliğinde bazı girişimlerin başladığını gözlemliyoruz. Örneğin milletvekili olduğu ilin isminin değiştirilmesi için önerge veren bir kadın “Milletvekili”, hiçbir mantığa sığmayacak özelliklede bu coğrafyanın en önemli medeniyetinin sahibi olmasının yanı sıra yaşadığı katliam trajedisi sebebiyle insanım diyebilen herkesin yüreğinde bir hüzün, anılarının önünde bir saygıyla eğilmeyi hak eden Ermeni kardeşlerimizin kurduğu Urartu medeniyetine TUŞBA olarak başkentlik yapmış ilimiz ile ilgili TUŞBA ismini gasp eden Van isminin ikinci bir 1923 gasp vakası sayılabilecek bir anlayışla ” Wan” olarak değiştirilmesi için önerge veriyor. Bu “hukukçu” hanımefendiye “milletvekilliğini” yaptığı ilin tarihini okumasını halkın o ili tarihi isim olarak hangi adla adlandırdığını öğrenmesini öneriyorum. “Wan” kelimesinin bu coğrafyada konuşulan, Kürtçe, Ermenice, Arabça, Türkçe, Süryanice … vd. dillerde hangi anlama geldiğini açıklama lütfunu bahsederler mi? Edep Ya Hu diyerek bu şehrin kurucusu Ermeni kardeşlerime saygımdan dolayı bu hanımefendinin yaptığıyla ilgili başka bir şey yazmak istemiyorum. Sanırım Ermeni kardeşlerimiz ve umuyorum mensup olduğu partideki çalışma arkadaşları bu ciddiyetsiz anlayışa gereken cevabı verecektir.  Benim amacım hem onlara saygımı ifade ederken, hem de güneş dil teorisinin günümüz versiyonunun atılacak bu önemli adıma sirayet edip bu coğrafyada yaşayan halk topluluklarını bir yüzyıl daha muzdarip etmesini önleme çabasıdır.

Ben çoğunluğum ne dersem olur, her şey benim dediğime göre şekillenir, ben yaptım oldu, hem bunları destekleyecek tezler üretecek, toplumsal mühendislik çalışması yapabilecek kadrolara sahibim karşı çıkanı ezerim, gibi bir anlayışla 90 yıllık anlayışın fiyaskosundan başka bir mecraya gidilemeceğini anlaması gerekir.

Bu tür anlayışın 1923 ve güneş dil teorisi versiyonları bunu yaptı. Kurak susuzluktan kırılan köye “Beş Pınar” tek bir yeşilliğin olmadığı yerleşim birimine “Yeşilli” veya hiçbir dilde bir anlama gelmeyecek (bu örneklerle ilgili her okuyucunun hafızasında birçok örnek var ben uzatmayacağım) isimlerini vermekle kalmadı birde onlarca yerleşim birimine aynı isimleri verdi. Buna gelişmiş hiçbir ülkede rastlamak sanırım mümkün değil. Örneğin; İsviçre’de iki tana Beşpınar isminde yerleşim yeri yoktur olamaz. Olmadığı gibi anlamsız bir yerleşim birimi adı da yoktur. Her yerleşim biriminin adı ya yaşanmış toplumun hafızasında yer etmiş, kültürel veya sosyal yaşamı etkilemiş tarihi bir olaydan veya kuruluşundan aldığı anlamdan gelen bir anlam taşır. Medeni toplumların mantelitesi budur öyle olmalıdır.

Tarihe baktığımızda da medeniyet kurabilmiş yerleşik toplumlar işgal ettikleri yerleşim biriminin adını öyle telaffuz bozukluğuyla kendisinin telaffuz ettiği şekliyle isimlerini değiştirmemiştir. Telaffuz veya ses benzerlikleri savını kendilerine dayanak yapan güneş dil teorisyenleri birçok yerleşim biriminin isminin gasp edilmesini bu savları ileri sürerek bu gaspı meşrulaştırabileceklerini sandılar. Ama öyle olmadı, Mızrak çuvala sığmadı, Güneş balçıkla sıvanamadı Tillo tekrar aslına döndü Tillo oldu. Bu yaklaşım tarzını güneş dil teorisyenleri göçebe toplum anlayışından kopyalamış ve kendi savlarına dayanak yapmıştır. Çünkü göçebe yaşam tarzı uzun sürmüş topluluklar fazla şehir kuramamıştır. Ele geçirdiği yerlerdeki şehirlere yerleşmiştir. Bu durum iki şekilde sonuçlanmıştır. Ya göçebe toplum yerleşik olanla entagrasyon sağlamıştır veya eğer nüfus çoğunluğunu sağlamışsa ve nüfus çoğunluğunu avantaj sayıp entaegrasyonu reddetmişse önceki topluluğu egemenliği altına alma amacıyla giriştiği çatışmalar sonucunda baskıcı bir yaklaşım göstermiştir.

Mezopotamya ismini diğer bir yaklaşım tarzına örnek verebiliriz, Romalılar bu coğrafyaya geldiklerinde bu coğrafyada yaşayan Sami halk toplulukları bu coğrafyaya iki nehrin evi anlamına gelen Beyt-Nahreyn veya Beyt-Nahrin diyorlardı. Romalılar bu ismi kendi telaffuzlarıyla elde edecekleri bir ses çağrışımıyla Bayt-Nahrius veya benzeri anlamsız bir ad ile adlandırmadılar.  Anlamına sadık kalarak kendi dillerine aynı anlama gelen Mezo=ev Potamya=nehirler anlamına gelen Mezopotamya ismini kullandılar. Ve Mezopotamya ismi bu coğrafya için Beyt-Nahreyn kadar orijinal ve rahatsızlık vermeden kullanılan bir isim oldu.

Bu yazımda iki yaklaşım tarzına naçizane iki örnek sunmak istedim. Önümüzdeki yerleşim yerlerinin tarihsel isimlerinin iadesi hususunda hangi tarz 1923 hatasının günümüz versiyonunun tekrarının taşıyıcısı olup olmayacağına tarafların yaklaşımları belirleyecektir.

Benim anlayışım, “Her yerleşim biriminin adı ya yaşanmış toplumun hafızasında yer etmiş, kültürel veya sosyal yaşamı etkilemiş tarihi bir olaydan veya kuruluşundan aldığı anlamdan gelen bir anlam taşımalıdır. 1923’te yapılan hatanın günümüz versiyonuna kurban giderek bir yüzyıl daha muzdarip olmamak dileğiyle.

Mim Yavuz Binbay

Arab-Arami Birliği

 

Basın Linkleri ;

http://www.siirtnews.com/haber-4653-gunes_balcikla_sivanamadi_gasp_iade_edildi..html

 

http://www.diyarbakiryenigun.com/gunes-balcikla-sivanamadi-gasp-iade-edildi.html

http://www.diyarbakirmanset.com/haber/573/gunes-balcikla-sivanamadi-gasp-iade-edildi.html

http://www.gelawej.eu/index.php?option=com_content&view=article&id=12953:guene-balckla-svanamad-gasp-ade-edildi&catid=170:konuk-yazarlar&Itemid=250

http://www.kurdistana-bakur.com/modules.php?name=News&file=article&sid=7375