KATLİAMLARLA BARIŞ SAǦLANAMAZ, İSRAİL-ABD VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN KATLİAMLARI KAOSA HİZMETETMEKTEDİR !

Beyt-Nahreyn Arap-AramiBirligi

CemeʿetëlʿArap u l-Ârâm fî beytëlNehreyn

UnionArabe et Araméen

بيت-نهرين اراپ-ارامى  بيرليكي

Mail- araskem@gmail.com web-site : www.beyt-nahreyn.com

KATLİAMLARLA BARIŞ SAǦLANAMAZ, İSRAİL-ABD VE İşbirlikçilerinin KATLİAMLARI KAOSA HİZMET ETMEKTEDİR !

ABD yönetiminin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması iç politik saiklerle alınmış, BM kararlarına aykırı, meşru uygulanabilirliği ve bağlayıcılığı olmayan politik, provokatif bir eylemdir. Bu eylem satır aralarında sokuşturulan Ortadoğu barışına hizmeti değil tam tersine şiddeti körükleyen ve sadece bölgeyi değil tüm dünyayı kaosa sürükleyecek bir maceraya hizmet etmektedir.

ABD bu kararla bir devlet politikası uygulayan bir mekanizmadan çok bir aile politikası uygulayan bir konuma düşmüştür. Tıpkı, İngilizlerin Arap âlemine bir aşağılamayı sembolize eden Arabistan yarımadasında bir ailenin ismiyle anılan Suudi-Arabistan devleti örneğine uygun düşmektedir. Bu uygulamayla dünya nezdinde ABD devletinin ismi bu örneğe uygun olarak Trump-Amerika’ya dönüşmüştür.

Ellerinde herhangi bir silah olmayan sivil göstericiler üzerine ateş açıp onlarca insani öldürüp, binlerce insanı yaralamak ve gözaltına almak uluslararası hukuktaki karşılığı katliamdır. Hukuk devleti kavramını dillerinden düşürmeyen tüm devletlere ve güçlere bu kavrama olan samimiyetlerini göstermeleri çağrısında bulunuyoruz.

Kudüs bir devletin veya bir etnisitenin başkenti olmasından çok üç semavi dinin (Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık) ortak inanç başkentidir. Dünya coğrafyasının büyük bir bölümüne yayılmış üç dinin ortak sembolü iç politikaya malzeme yapılmamalıdır. Böylesine önemli bir sembolün politik malzeme yapılması en hafif değimiyle kötü niyetlilik, kendini bilmez politik aymazlıktır.

Kuşkusuz, söz konusu coğrafya Arap ve İbrani halklarının anavatanlarıdır. Ancak tarih boyunca binlerce yıldır aymaz politikacıların ve devletlerin ileri sürdüğü böylesi yanlış anlayışların sonucunda bu önemli birleştirici sembol gerçek anlamda birleştirici rolünü oynamaktan çok ayrıştırıcı, düşman kamplara dönüştürücü bir rol oynayarak sorunu günümüze aynı anlayışla taşımıştır.

Böylesi önemli bir sembol iç politik hesaplara malzeme yapılarak insanları çatışmalara ve kaosa sürükleyecek bir argüman olarak değil, onları birleştiren bir sembol olarak değerlendirilmelidir.

Hem Kudüs’ün sembolü olduğu üç dini (Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık), hem de o coğrafyada yaşayan üç etnisiteyi (Arap-Süryani ve İbrani) sembolik olarak temsil eden Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği olarak iç politik saiklerle alınmış, dünyadaki politik yapılanmanın %90’ının karşı olduğu ve BM kararlarına aykırı bu uygulamanın doğru olmadığını, bölgede ve dünyada kaosa hizmet edeceğini ve kaosu derinleştireceğini belirterek ABD yönetiminin dünya nüfusunun %90’nın karşı olduğu bu kaos politikalarından vazgeçmesi çağrısında bulunuyoruz.

Ayrıca, bölgede ABD ile işbirliği yaparak ona bu tür kaos politikalarını uygulamaya zemin hazırlayan devlet ve politik grupların, bölge halklarını yıkım, katliam ve istikrarsızlıklara mahkûm eden bu politikalarını gözden geçirmeleri ve kaos politikalarının işbirlikçileri olma konumlarından vazgeçmeleri çağrısında bulunuyoruz.

Beyt-Nahreyn Arap-Arami Birliği

Yazının linkleri:

http://www.kurdistana-bakur.com/modules.php?name=News&file=article&sid=9783